KÖTÜ ÇOCUK NASIL YETİŞTİRİLİR? (2)

BECERİKSİZ VE PISIRIK ÇOCUK YETİŞTİRMENİN YOLLARI

 

Aslında beceriksiz çocuk diye bir şey yoktur. Siz ne yaparsanız yapın çocuğunuzun becerdiği bir şeyler muhakkak olacaktır!  Kastettiğim çocuk, hani şu doğru dürüst yemek yemeği beceremeyen, daha kendi kendine giyinemeyen, iki lafı bir araya getiremeyen, en ufak bir problemde mızıldanan, ödevlerini tek başına yapamayan, karar verirken sürekli başkalarından destek isteyen, okuldan, arkadaş edinmekten korkan çocuk. Beceriksiz değil “Bağımlı Çocuk!”  Heyecanla beklediğinizi görür gibiyim. Madem öyle, bağımlı çocuk için can atanlar buyursunlar efendim!..

 

Adı üzerinde, “bağımlı” çocuk yetiştirmek için çocuğunuzun “bağımsızlığını” elinden alarak işe başlayın! Özerklik dönemi de denilen bu dönem, aslında annelerin en zorlandığı dönemlerden biridir. Her şeyi kendi yapmak isteyen, yemeğini kendi kendine yemeğe çalışan, yolda yürürken annesinin elini asla tutmak istemeyen, her şeye “Ben dapıcam!” diyen çocuk… Bu dönemde çocukların ihtiyacı olan şey kontrollü bir denetimdir. Yani, ya çocuğunuzun döke saça da olsa kendi kendine yemek yemesine izin verirsiniz; ya da “Dökersin sen!” deyip çabuk çabuk yediriverirsiniz. Ya çocuğunuzun güçlükle alabileceği oyuncağı bin bir zahmetle iki saatte almasını beklersiniz; ya da “Elime mi yapışır canım?!” deyip çocuğunuza uzatıverirsiniz. Seçim sizin.

 

Çocuğunuzun yemeğini kendiniz yedirin. Ayakkabılarını siz giydirin. Yardımsız başarılı olamayacağını söyleyin. Okul çantasını onun hazırlamasını beklemeyin. Dahası okul çantasını sırtında taşımasına bile izin vermeyin. Yazık çocuğa! Sizin sağlınız varken, onun yorulmasına ne gerek var?! Odasını siz toplayın. Yatağından oyuncaklarına kadar arkasını toplayan hizmetçisi olun. Böylelikle hem bağımlı hem de sorumluluk nedir bilmeyen bir çocuk olur! Tabii fiziksel şiddeti de unutmamak lazım. Ne olup bittiğini anlamadan çocuğuna iki tane yapıştırıveren anne babalar bağımlı çocuk uzmanlarıdır diyebilirim. Dayakla korkutulan çocuklar pısırık ve beceriksiz olma yolunda başarıyla ilerler.

 

Çocuğun döke saça yemek yemesine, arkadaşları gibi çantasını sırtında taşımasına, kendince odasını toplamasına, yarım yamalak yaptığı temizliğe izin vermemek; onu size bağımlı yaptığı kadar, vakti gelip ‘kocaman’ olduğunda kendi başına ayakta durmasının önünde en büyük engel olacaktır. Çocuklarının hayatta ‘bağımlı insanlar’ olarak yetişmeleri için elinden geleni yapan ve buna da ‘fedakârlık’ diyen ülkemiz annelerini düşününce yüzümde acı bir tebessüm oluşuyor. Belki de mesele ifratla tefritten uzak kalamamak.

 

Bağımlı çocuk mu demiştiniz? Siz en iyisi itidalden uzak durun!..

Nergiz Tuba BOZGEYİK

-Okul Öncesi Öğretmeni-

Yorum Yaz

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.